Akşener’den Elmalı davası açıklaması

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugünkü TBMM’deki grup toplantısında Elmalı davası hakkında açıklamalarda bulundu.

Elmalı davası olarak anılan, iki kardeşin çizimleri ve ifadeleriyle anlattığı cinsel istismara ilişkin açıklamalarda bulunan Akşener, şunları söyledi:

"FAİLLERİN ARAMIZDA GEZİYOR OLMASI KABUL EDİLEMEZ"

"Tecavüze uğrayan çocuklarımızın kız veya erkek çocuklarımızın, kadınlarımızın faillerinin habire serbest bırakıldığı bir yargı sisteminde elbette şaşırmadık. Pay sahibi olan herkesi Allaha havale ediyorum, milletimize şikayet ediyorum. Bu korkunç suçun faillerinin aramızda geziyor olması kabul edilemez.

"SÜRATLE DEVAMI GEREKİYOR"

Çocuklarımız çizerek anlatmış, anlaması gereken vicdansızlar anlamamış. Adalet Bakanı olmak üzere iktidarı uyarıyorum. Bu iki yavrumuz da bize Allahın emanetidir. Açılan HSK soruşturması doğru adımdır ancak adaletin tecellisi için süratle devamı gerekir. Süreci yakından takip edeceğiz."

KANAL İSTANBUL YANITI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Kanal İstanbulla ilgili sözlerine yanıt veren Akşener, şunları söyledi:

"Sayın Erdoğan geçen hafta Kanal İstanbula karşı durduğumuz için ve iktidara gelince size tek kuruş ödemeyeceğiz dediğimiz için sinirlendi ve Uluslararası tahkim yoluyla sizden parayı söke söke alırlar dedi. Milletin adamı diyorlar ya, meğerse tahkimin avukatıymış. Bugüne kadar kandırıldın, bu defa sen milleti kandırdın. Sizden dediği kim, milletin ta kendisi. İbretlik gerçekten. Sandık ne zaman gelirse gelsin, seçimde kazanamayacağını anlamış, diyor ki; sizden. Küçük ortak hiç durur mu? Dünkü konuşmasında, Türk milletinin parasına çökecek firmaları hukuki güvence altına alalım dedi. Bu ne utanmazlık. Bu nasıl bir işbirlikçilik. Yazıklar olsun. Sayın Erdoğan, tarafını seç. Milletinin yanında mısın, yoksa 5li çetenin arkasında mı duracaksın? Uluslararası hukukta, bakın burası çok önemli, "tiksindirici borç" diye bir kavram var. Bu kavram, dış borç alan, kendi kişisel ikbali için harcayan liderler için kullanılır. O borcun vatandaşlardan değil, liderin kişisel harcaması kabul edilerek, o kişiden tahsil edilmesini söyler.