KANTİNCİLER SESLERİNİ DUYURMAK İÇİN BASIN AÇIKLAMASI YAPTI


Yaşam 31.08.2020 21:06:00 0
KANTİNCİLER SESLERİNİ DUYURMAK İÇİN BASIN AÇIKLAMASI YAPTI

Tüm kantin işletmecileri işveren Sendikası Genel Başkanı Okan Fırat yaptığı açıklamada:

Değerli Basın Mensupları, Kıymetli meslektaşlarım.

Bugün burada Tüm Kantin İşletmecileri İşveren Sendikası, şahsım, yönetim kurulum ve tüm teşkilat mensubu arkadaşlarım adına, öncelikle tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid 19 virüsünden dolayı hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyor, acılarını yürekten paylaştığımı ifade etmek istiyorum.

 

Sosyal, psikolojik ve ekonomik olarak etkilenen herkese geçmiş olsun demek istiyorum. Kovid-19 salgını dünya çapında hızla yaygınlaşırken, sağlık, eğitim ve çalışma yaşamı başta olmak üzere hayatın bütün alanlarını olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Salgının dünyanın dört bir yanında hızla yayılmasıyla birlikte yüz yirmiyi aşkın ülkede okul öncesinden yükseköğretime kadar tüm kademelerde eğitim kurumları hızla kapatılmış ve eğitim-öğretime ara verilmiştir.

 

2020’nin ilk yarısı itibariyle dünya çapında bütün eğitim kademelerinde bir milyarın üzerinde öğrenci, geleneksel yüz yüze eğitim ortamlarından mahrum kalmıştır. Çeşitli ülkeler eğitim sürecinde yaşanan zorunlu boşluğu ‘uzaktan eğitim’ uygulamaları ile kapatmaya çalışsa da yaşanan sürecin eğitim sistemleri,öğretmen, öğrenci ve veliler üzerindeki olumsuz etkileri sürmektedir.

 

Kovid-19 salgınının Türkiye’deki tehlikeli seyri devam ederken, eğitim-öğretim kurumlarının durumu ve okulların açılıp açılmayacağı tartışmaları uzun süredir yürütülmektedir.

 

18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim çalışanını doğrudan ilgilendiren böylesine önemli bir konuda yüzbinlerce kantin işletmecisinin sanki hiç yokmuşcasına davranılmasına derinden üzüldüğümüzü ifade etmek istiyorum. Biliyorsunuz, 13 Mart 2020 tarihinde pandemi nedeniyle okullarımız kapandı.

 

Dolayısiyle kantinlerimiz de kapandı.

 

Her birimiz evrensel bir sağlık tehdidiyle sarsıldık, endişelendik ve evlerimize kapandık.

 

Öğrencilerimiz sınıflarından , öğretmenlerinden ayrı kaldı. Kimi çocuklarımız sınıflarını ve öğretmenlerini o kadar çok özlediler ki uzaktan eğitim devam ederken eğitimi izleyen çocuklarımız Sayın Milli Eğitim Bakanımızın ifade ettiği gibi ekranlara sarıldı, öğretmenlerini öpmek için televizyon ekranlarına koştu.

 

İnanın, bizler de zil çalmasını çok özledik. Her ders arasında arkadaşlarıyla neşe içinde el ele kol kola sarılmış öğrencilerimizin bizden bir su, bir simit, bir ayran isteyen seslerini duymayı, öğretmenlerimizin kutsal yorgunluklarına şifa olmasını dilediğimiz kahveleri ikram etmeyi özledik. Bizler de rutinimizi, şevkle bağlı olduğumuz işimizi yapmayı özledik.

 

Her sabah iş yerimizi, evimizden daha fazla zaman geçirdiğimiz kantinlerimizi temizlemeyi, düzenlemeyi ve çocuklarımızın tenefüslerinde en güzel biçimde yanlarında olmayı özledik. Kantinler sadece yiyecek ve içecekle özdeşleştirilen işletmeler gibi görünüyor.

 

Oysa biz hep vurguluyoruz ki kantinler de birer eğitim sembolü, eğitim-öğretim hayatının ayrılmaz parçalarıdır. İşyerlerimiz, ekmek teknelerimiz dediğimiz kantinlerimizde hangimizin bir hatırası yoktur ki, ilk arkadaşlıklar, zorlayıcı bir dersten sonraki güzel bir mola, bir su, bir çay...

 

Kantinler, çocuklarımızın yoğun eğitim ortamında okul içindeki hayatla sosyal bağlarını kurdukları tek yerdir. Bizlerin de rutinimizi kaybetmenin yanında ekonomik olarak da her birimizin yıprandığı su götürmez bir gerçek. Bizler bugün sitemle öfkeyle burda değiliz, milletimizin derdini kendi derdimizle birlikte yüreğimizde eziyoruz, bağrımıza taş basıyoruz. Ancak altı aydır hanelerimize tek bir kuruş para girmiyor, satın aldığımız ürünler elimizde kaldı. Öte yandan devam eden sigorta ve Bağkur ödemelerimiz, devam eden vergi yükümlülüklerimiz var.Bizler bugün vergi ödeyebilecek durumda değiliz. Artık kantin işletmecileri olarak nefes alamaz duruma geldiğimiz ortada.

 

Bizler nefes almak istiyor ve devletimizin arkamızda olmasını istiyoruz. Önümüzde bilim kurulunun görüşleri üzerine şekillenen bir eğitim-öğretim programı var. Bizler sabır ve sükunet içinde bu programın gerçekleşmesini bekledik, Haykırışımız okulların açılmamasına değil elbette. Yetkililerin ve hükümetimizin adımlarını saygı ve ikrar ile izliyoruz. Bizler bu zorluklarla başa çıkmak için yeri geldi kredi çektik, yeri geldi dostlarımızdan boçlar aldık. Ancak bıçak kemiğe dayandı, şimdi bizlerin de sesinin işitilmesine ihtiyacımız var !

 

Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Milli Eğitim Bakanım ve Sayın Ekonomi Bakanım, lütfen, beni evine ekmek götüremeyen ve tüm kaynakları tükenmiş bir kitlenin sesi olarak işitin.

 

Desteğinizi ve gücünüzü yanımızda hmeye ihtiyacımız var ! Biliyorsunuz, altı ay çok uzun bir süre. Hepimizin geçindirmesi gereken ailelerimiz var. Sabit giderlerimiz, ev kiralarımız, kredi kartı borçlarımız, Bağ-Kur pirim ödemelerimiz var. Altı aydır hiçbir gelirimiz yok. Çalışmıyoruz, işsiziz ! Bu bizim mesleğimiz.

 

Biz evimizi bu işle geçindiriyoruz. 21 Eylül’de okulların ne şekilde açılacağı,nasıl açılacağı ve ne şartlarda çalışacağımız da belli değil. Kantinci esnafı umutsuzdur. Bu eğitim ve öğretim yılında ikili eğitime geçilmesi veya farklı bir senaryonun gündeme alınmasıyla öğrenci sayıları azalacak öğlen yemekhanelere öğrenci gelmeyecek bizlerin olmayan kazancı hiçe dönüşecektir.

 

Kantin kiralarımızı ödemek bir yana bu zor şartlarda yine evimize ekmek götüremez hale geleceğiz. Bizlerin biraz nefes alması için devletimizden destek ve yardım bekliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan ve 81 ilin Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda ‘’Eğitim ve öğretime ara verilmesi durumunda kiracının çalışma süreleri ve kirası dondurulur’’ ifadesine açıkça yer verilmesine rağmen bu süreçte dahi kantin kiralarına başta Ankara olmak üzere %300 varan artışlar yapılmıştır. Bu süreçte sözleşme yenilenemez, muhammen bedel yapılamaz.

 

Yapılan muhammen bedel ve kira artışlarının iptal edilmesini ve 2020-2021 Eğitim Öğretim yılından kira alınmamasını talep ediyoruz. Bizler endişeliyiz, yarından umudumuzu yitirdik. Endişelerimizi giderecek adımların en kısa sürede atılmasını talep ediyoruz. Devletimiz esnafına sahip çıkmalıdır.

 

Bizler Vergi+SSK+Bağ-kur bedellerinden 13/mart/2020 tarihi itibari ile muaf tutulmayı istiyoruz. Bizler geçimimizi idame ettirmek için faizsiz hibe kredilerinden faydalanmak istiyoruz. Esnaf destek paketinden kredi kullanan kimi meslektaşlarımızın ödeme günleri gelmiş olmasına rağmen ödeyecek güçleri bulunmamaktadır. Bizler diğer çalışanlara tanınan kısa çalışma ödeneği gibi, kantin işletmecilerine de karşılıksız devlet desteği istiyoruz.

 

Ayrıca, kantinlerde satışı uygun olmayan gıdalar ile ilgili 2016’da hazırlanan genelgenin Kovid-19 tedbirleri ve Dünya Sağlık Örgütü’nün paketli gıdalara ilişkin verilerinin de dikkate alınarak gözden geçirilmesi ve tekrar düzenlenene kadar ertelenmesi gerekmektedir. Biz bunu istiyoruz, biz bunu hak ediyoruz. Malumunuz, altı aydır hiçbir gelir elde etmediğimiz halde ödemekle yükümlü olduğumuz ev kiralarımız, elektrik faturalarımız, çocuklarımızın masrafları devam etmektedir. Önümüzdeki süreç de belirsizliğini koruyacaktır.

 

Taleplerimiz Haklı, Devletimiz Güçlüdür! İnsanı Yaşat Ki, Devlet Yaşasın Diyor Şeyh Edebali... Sayın basın mensupları ve çalışma arkadaşlarım, sözlerim, dileklerim, taleplerim temsilcisi olduğum kitleye karşı hem mesleki, hem etik, hem de vicdani sorumluluğumdur. Bugün burada hem bir veli, hem bir işletmeci hem de sendikal mücadelenin bir neferi olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Milli Eğitim Bakanımıza, Sayın Tarım Bakanımıza ve Sayın Ekonomi Bakanımıza bu zorlu mücadelede üzerimize düşen her türlü fedakarlığı bugüne dek olduğu gibi yerine getireceğimize, çocuklarımızın sağlığını, toplumumuzun sağlığını bugüne dek olduğu gibi koruyacağımıza gönülden söz verir, haklı taleplerimizin bir an evvel dikkate alınmasını temenni ederiz. Bizler iflasın eşiğindeki bir sektörün çalışanlarıyız.

 

Umutlarımız tükenmekte de olsa, devletimizin gücüne ve duyarlılığına inancımız tamdır.Eminim ki, sözlerimize kulak verilecek ve kantinciler olarak nefes alacağımız günler gelecektir. Hükümetimiz yükümüzü hafifletecek, dertlerimize derman olacak her türlü adımı atacaktır. Bugün sizlere bir dayanışmanın ve bağlılığın sesi olarak seslendim, bugün burada içinde bulunduğumuz zor günlerin sitem etmeyen, şikayet etmeyen ama hakkını arayan mağdurları olarak seslendim.

 

Belki bugün burada, sosyal mesafe tedbirleri ve pandemi kuralları dolayısıyla bu kadarız, ama biz büyük bir aileyiz,yüzbinleriz… kantincisinden, çıraklarına, kalfalarından,ustalarına, tedarikçilerine ve her birimizin ailesi ile birlikte çok büyük bir aileyiz. Tek birimizin aslında hepimiz olduğunu biliyoruz, hissediyoruz, yaşıyoruz. Kantin İş- Sen ailesi olarak birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için diyoruz. Ve bugün 31 Ağustos 2020 ! Pazartesi...

 

Biz bugün burada bir arada devlet büyüklerimize seslenirken aslında işlerimizin başında, öğrencilerimizin yanı başında olabilirdik. Bu bile başlı başına bizler için büyük bir hüzün kaynağıdır. İnşallah, nefes alabileceğimiz güzel ve sağlıklı günler yakındır. Buradan Kantin İş-Sen ailesi adına Başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Milli Eğitim Bakanımıza ve hükümet yetkililerimizin her birine, Siz değerli basın mensuplarına, saygı, sevgi ve şükranlarımı sunuyorum.      


ISPARTA’NIN BUGÜNÜNE DEĞİL YARINLARINA YATIRIM YAPTIK ISPARTA’NIN BUGÜNÜNE DEĞİL YARINLARINA YATIRIM YAPTIK
Çiftçilere müjde! Tarımsal sulama ücretsiz Çiftçilere müjde! Tarımsal sulama ücretsiz
Banka değil, ucuz et kuyruğu! Banka değil, ucuz et kuyruğu!
Doğu'ya kar, Batı'ya bahar! Yurtta hava nasıl? Doğu'ya kar, Batı'ya bahar! Yurtta hava nasıl?
Tütüncü, Konyaaltı sahilinde Tütüncü, Konyaaltı sahilinde