İşin suçlusunu bulduk, suçlusun pandemi... Evlerin içine ateş düşürdün can aldığın yetmedi şimdi de insanları açlığa mahkum etmeye başladın. İşsiz kalanlar ana ve babalarının yanına sığınmaya başladılar onların üç kuruşluk emekli maaşlarıyla karınlarını doyurmaya başladılar.
Tayin bekleyen genç üniversiteliler, öğretmenler sağlıkçılar, ekonomistler mühendisler bu diplomalı işsizler, çalışırken işini kaybeden yaşlı orta yaşlı genç işsizler ne olacak diye hepsi birbirine bakmaya başladılar. Bankalara olan borçlar ödenemedi. İcralar birbirini kovalıyor ve hep soruyorlar ne olacak bizim halimiz diye.
Ülkemizin bütün şehirlerinde Üniversiteler açılıyor fakat alt yapısı olmayan üniversitenin ülkeye sağlayacağı yarar nedir, diplomalı işsizler ordusu onun içindir ki kafalar hep karışık , Ne oluyor?
Bilgili insanlar yetiştirmemize rağmen bu insanlar neden iş bulamıyor?
Hani yetişmiş insan gücüne ihtiyacımız vardı? Çok üniversite çare olmadı mı? Elbette çare olmaz önce ülkede hangi iş koluna ne kadar insan gerekli bunun alt yapısı yapıldı hayır ne yapıyoruz işletmeden dünya kadar öğrenci mezun fen bilimlerinden aynı şekilde ama bakın okullarda fen bilimler dersi azalmakta, spor dersleri kaldırılmakta fakat Spor akademisi mezunu çok fazla bu neyi gösteriyor amacınızın dışında Üniversitelerde öğrenci mezuniyeti sağlanıyor. Zaten gençler de kaliteli yetişmiyor? Kurulan üniversitelerde öğrencileri okutacak yetişmiş öğretmen ihtiyacı çok fazla bu da neyi gösteriyor yetiştiğiniz dalda eksik okuyorsunuz. Yeni yetişen nesilleri ziyan ediyoruz sanki…
Bu sene yine üniversiteye giren binlerce gencimiz var ben onlar adına şimdiden üzülmeye başladım bile gerideki mezun olan bilgisayarcı, bankacı, inşaat mühendisi, fizik öğretmeni gibi dallardaki ağabeyleri iş bulamadılar hala baba parasına bakmakla meşguller.
Aldığı diplomadaki işi bulamadıkları gibi, başka iş de yapamıyor karamsarlığa itiliyor adete boşlukta kaybolup gidiyorlar. Çünkü bunlar artık ustaların yanına girip çıraklık yapacakları ve yeni bir iş öğrenecekleri yaşı geçmişlerdir. Bakın gidin sanayiye iş kolunda çok büyük çırak boşluğu var.
Üniversitelerin zaten mezun verdikleri öğrencilerinden randuman almadığını her kes bilmektedir. Ezberci bir eğitimin sonucunda neler yapılabilir ki, üniversite bitirmiş dil bilmiyor, bilgisayarla münasebeti facebooktan başka bir şey değil, onun içindir ki lokantada çalışan sosyoloğa, inşaatta çalışan öğretmene rastlamanız mümkündür.
Üniversitelerin meslek edindirme kuruluşları olmaması doğrudur. Ama üniversitelerden yetişmiş insanların yetiştikleri alanlar yerine başka alanlarda çalışmaları üniversitenin sorunu olmayıp toplumsal yapının ve politikaların ürünüdür. Bu nedenle bunun tek çözüm yolunun kişiyi yeteneğine göre şekillendirmek ve teknik okullarda lise çağında eğitmenin yollarına bakılmalıdır.
Bu konuda belki de binlerce yazı yazılmıştır. Üniversitelerin işsizliği önlemesi de mümkün olmadığı kesindir. Üniversitelerin iş gücü yetiştirmediği kesindir .Bizim lise seviyesinde yetişecek ara insan gücüne ihtiyacımız vardır.Bu sağlanmadıktan sonra çözüm olacağına inancım yoktur.
Devlet teşvikli sanata gençliği yöneltmemiz gerekmektedir. Sanatın bir altın bilezik olduğunu unutmayalım. Bakın ülkemiz de artık bazı sanat kolları kapanmak durumunda kalmıştır. İyi bir saat tamiri yapan usta artık yoktur. Ya usta yanında yetiştirecek çırak bulamamıştır, yada sırrını kimseye öğretme zahmetinde bulunmamışlardır,
Bence anne ve babaların genç yaşta önemli mesleklere çocuklarını yöneltmeleri çocukları için ve onların geleceği için çok önemlidir.
İşsizliğin belki de önlenmesinde en önemli çarelerden biriside bu olacaktır.
