Manavgat Belediyesi’ne yönelik yürütülen rüşvet ve yolsuzluk soruşturması, Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Engin Tüter’in savcılıkta verdiği ifadelerle yeni bir boyut kazandı. Tüter’in açıklamaları, Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara’nın başında olduğu iddia edilen sistematik bir rüşvet ağını gün yüzüne çıkardı.
İddialara göre, Başkan Kara’nın yeğeni H.C.G., herhangi bir resmi görevi olmamasına rağmen belediyedeki projeler üzerinde etkili rol oynadı. H.C.G.'nin hangi müteahhitin belediyeden iş alacağına karar verdiği, projelere gayri resmi onaylar verdiği ortaya çıktı. Bu süreçte H.C.G. aracılığıyla yürütülen rüşvet trafiğinin detayları, Tüter’in itiraflarıyla netleşti.
Tüter, turizmci Zafer Süral’a ait bir otelin lojman projesiyle ilgili, müteahhit C.C.’den proje bedelinin %20’si oranında rüşvet istediğini itiraf etti. Pazarlık sürecinde “Gönlünden ne koparsa” diyerek indirim teklif ettiğini belirten Tüter, işi alamayan müteahhidin savcılığa giderek itirafçı olmasıyla olay açığa çıktı. Emniyet ekiplerinin yaptığı operasyon sonucu, Tüter’in makam odasında bir tatlı kutusu içerisinde 110 bin avro rüşvet aldığı görüntülendi. Tüter, parayı aldığını kabul ederek, “Boşluğuma geldi” dedi.
Tüter’in ifadeleri, Belediye Başkanı Kara’yı da doğrudan hedef aldı. İddialara göre Kara, belediye üzerinden iş verdiği müteahhit M.A.F.’ye kişisel villasının tadilatını yaptırdı. Kara’nın, makamını şahsi menfaatleri için kullandığı öne sürüldü.
Turizmci Zafer Süral’ın ifadesi ise yolsuzluğun boyutunu gözler önüne serdi. Süral, Manavgat’taki bazı işletmelerin rüşvet vermeye zorlandığını, rüşeti reddeden bazı işletmelere 250 milyon TL’ye varan cezalar kesildiğini ve bu durumun sektöre gözdağı vermek amacıyla yapıldığını savundu.
Gelişmeler, belediyede bireysel değil, organize bir yolsuzluk mekanizmasının kurulduğunu gösteriyor. Soruşturma kapsamında şu ana kadar 6 kişi tutuklanırken, sabah saatlerinde 5 kişi daha gözaltına alındı. Soruşturmanın derinleşerek sürdüğü öğrenildi.
