Emeklilere kademeli zam kesinleşti işte zamlı emekli maaşları! Kimler 7.500 TL almaya devam edecek? Kök maaş nedir?

Emeklilere kademeli zam kesinleşti işte zamlı emekli maaşları! Kimler 7.500 TL almaya devam edecek? Kök maaş nedir?

Gündem 4.07.2023 19:54:00 1
Emeklilere kademeli zam kesinleşti işte zamlı emekli maaşları! Kimler 7.500 TL almaya devam edecek? Kök maaş nedir?

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan memur ve emekli zammı için 5 Temmuz'u (yarın) işaret etti. Emeklilere kök maaşlarına göre zam yapılması kesinleşti. En düşük emekli maaşı 7 bin 500 TL olarak kalıyor... Kök maaş nedir, kök maaş nasıl öğrenilir? Kök maaşına göre hangi emekliler 7 bin 500 TL aylık almaya devam edecek? Hangi emekliye ne kadar zam yapılacak? İşte tek tek hesaplanmış zamlı emekli maaşlarıCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yapılan Kabine toplantısının ardından "5 Temmuz Çarşamba günü 6 aylık enflasyon oranlarımız belli olacaktır. Bu oranın belli olmasının ardından memur ve emekli zammını açıklayacağız. Memur ve memur emeklilerine verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz" dedi. Gözler yarın TÜİK'in açıklayacağı Haziran ayı enflasyon rakamlarına çevrildi. Emeklilere kademeli artış yapılması kesinleşti. En düşük emekli aylığı 7 bin 500 lira olacak kalacak. Emekliler kök maaşlarına göre kademeli olarak zam alacak. İşte kök maaşlara göre gelecek zamlar ve zamlı maaşlar…Memur ve memur emeklisine ikinci yarı zammı ne kadar olacak?

Memur ve emeklilerine bu yılın ikinci yarısı için toplu sözleşme ile belirlenmiş yüzde 6'lık artışın üstüne, ilk 6 aydaki enflasyonla yüzde 8'lik ilk yarı zammı arasındaki fark kadar daha zam verilecek.

Örneğin ilk 6 aydaki enflasyon yüzde 20 çıkarsa, ilk yarı zammı olan yüzde 8'le aradaki fark 12 puan olacağı için, ikinci yarının yüzde 6'lık zammına bu kadar daha zam eklenecek ve artış yüzde 18 olacak.

Emekliye enflasyon farkı kadar zam

SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıkları ise yılın ikinci yarısı için, ilk yarıda gerçekleşen enflasyon kadar yükselecek.

En düşük emekli aylığı 7 bin 500 TL kalacak

En düşük emekli aylığı 7.500 lira olurken zam, kök maaş üzerinden yapılacak. Kademeli maaş artışı bu kök aylıklar üzerinden yapılacak.

Kök aylığa göre emekli maaşına ne kadar zam yapılacak

Örneğin, kök aylığı 3.500 liranın altında olanlara 50, 3.500 -5.500 lira arasındakilere yüzde 45, 5.500-7.500 lira arasındakilere yüzde 40, 7.500-10 bin lira arasındakilere yüzde 35 gibi azalan oranda bir zam belirlenecek.

Kök aylığı 3.500 TL olan emekliye yüzde 50 zam yapılınca kök maaşı 5 bin 250 TL olacak. Ancak o emekli yine en düşük emekli aylığı olan 7 bin 500 TL'yi almaya devam edecek.

Kök aylığı 5.000 lira olan emekliye yüzde 45 zam yapılınca maaşı 7 bin 250 TL'ye yükselecek. Ancak bu emekliler de en düşük emekli aylığı olan 7 bin 500 lirayı almaya devam edecekler…

Kök aylığı 7000 bin lira olan emekliler yüzde 40 zamla birlikte 9 bin 800 lira emekli maaşı almaya başlayacaklar.

Kök aylığı zamla 7 bin 500 lirayı bulmayanlar...

Yapılan zam sonrası kök aylığı 7500 liranın altında kalanlar, yine 7500 lira aylık almaya devam edecek. Kademeli artış prim günü ile emekli aylığı arasında ortaya çıkan farkı telafi edecek

Akdeniz Habercisi
4.07.2023 21:35:47
İlk okulu tam 7 yılda bitirmiştim. Neden mi? Bir öğretmenim vardı, sınıfa her girişimde beni sürekli aşağılar, hakaret ederdi. Ben de her derse giriş zili çaldığında, nedense ayaklarım geri geri giderdi. Ve sınıfa en geç giren öğrenci olma başarısını elimde tutarken; Öğretmenim de sözel fırçayı esirgemezdi: "Oo, işte tembel öğrencimiz de geliyor," diye karşılardı. Sonrası daha acıtırdı. Çöp kutusunun yanında tek ayak üzerinde teşhir edilmeden önce, elindeki uzun cetvelle parmak uçlarım acının en koyu rengini tadardı... " Uff," bile diyemezdim! Acının yeri takas olurdu: Arkadaşlarımın kahkahalarına, bakışlarımla kin öfke biçerdi. O yıllarımı bugün bile buruk bir hüzünle anımsarım. Öğretmenimin duygusal hırpalamaları ders aralarında da devam ederdi. Teneffüslerde koşarken beni yakalar, beyaz yakamdan tutardı: "Aptal öğrenci, nereye böyle?" Derdi. Çimdik atardı kollarıma. Annem beni yıkarken bakır leğende, sorardı kolumdaki derin çizik ve morlukları: "Nasıl oldu bunlar? "Verdiğim yanıt hep aynıydı. "Arkadaşlarımla kavga ettim." Bir dayak da annemden yerdim, sebepsizce... Tabi bu hakaretler, bilinçaltımı ne şekilde etkilediyse en basit derslerimde dahi başarısız olurdum. 1. sınıfta müzikten kaldım. 4. sınıfta matematikten kaldım. 7. yılda 5 sınıfı tam geçememiştik. Sınav olduk da geçmiştim. Müzik sorusu: Bize bir şarkı söyler misin? Yanıt: Daha dün annemin kollarında...olmuştu. Matematik sorusu: Çarpım tablosunu bize okur musun? Yanıt: Ezbere olmuştu. Bilemediğim yerleri ardıma sakladığım parmaklarımı abaküs yerine sayarak başarmıştım... Ve öyle haketmiştim diplomamı. Elime diplomamı tutuşturan Muhterem öğretmenim, kulağıma şöyle fısıldamıştı: " Biliyor musun? Sen hayatta hiç adam olamayacaksın kızım? Kulağımdan hiç gitmez o biber acısı, yürek yakan sözleri... Ortaokulu hep matematik ve ingilizceden ikmale kalarak bitirmiştim. 3. yılın sonunda üç ders yılın sınavlarını ter dökerek atlatmıştım. Şükür ki, çift dikiş yapmayıp, sınıfta kalmadan geçmiştim sınıflarımı. Ama ilkokul öğretmenimin aklımdaki izleri hiç silinmiyordu... Gelelim liseye... Özel bir Amerikan kolejini alın terimle kazanmıştım. Tam 4 yıl sıkı çalışıp, üst üste her dönemi takdir alarak mezun olmadan önce yine "4 yıllık diploma hakkı" için sınavlara çalışmak zorunda kalmıştık. Ve başardım. Derece alarak, 4 yıllık başarım nedeniyle okul 2.si, İngilizcedeki 4 yıllık başarımdan dolayı okul birincisi olarak Amerikan Büyük Elçisi William Macomber'ın elinden aldığımda, aptal olmadığımı anlamıştım. Kendimle o ödül gecesinde gurur duymuştum. Çünkü o gece kulağımda Necla öğretmenimin sesi bana dünyalara bedel bir ödül olmuştu. " Bu ödülle iki insan olmayı başardın sevgili öğrencim. Kutlarım seni." Ve o gece yıllar öncesinde beni hırpalayan, acı akisler çizen o sesin yerini, kendi iç sesimle değiştirmeyi başarmıştım. " Bak adam değil başarılı iki insan oldum öğretmenim." İlkokul öğretmenim niçin/ neden bana öyle takıntılı davranırdı? Bunu tam anlamış değildim. Belki yaramaz bir öğrenciydim. Belki tembeldim. Ama o kötü anlık hırpanışlarımı asla unutmadım. Gerçekten bizim o siyah beyaz önlüklü okul yıllarımızda dirseklerimiz sıralarda çürümüştü. Hem de acıtılarak...