Tarih: 20.06.2025 01:05

"Milli Çıkarların Temsilcisi: Erdoğan’ın Güçlü Başkomutanlığı"

Facebook Twitter Linked-in

Samet Memiş’ten: Türkiye’nin Güçlü Duruşu – Mazlumların Sesi ve Bölgesel Güvenlik Garantisi

Türkiye’nin Güçlü Duruşu: Mazlumların Sesi ve Bölgesel Güvenlik Garantisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, uluslararası para lobilerine, küresel güç odaklarına ve bölgesel tehditlere karşı sergilediği kararlı duruş, Türkiye’nin mazlumların yanında yer alma misyonunu ve adalet ile insani değerlerin temsilcisi olma konumunu daha da güçlendirmektedir. Bu duruş, sadece bir siyasi tercih değil; Türkiye’nin bölgesel bir aktör olmanın ötesinde, dünya mazlumlarının sesi olma yolundaki kararlılığının somut ifadesidir.

Özellikle İran-İsrail ekseninde yaşanan çatışmaların sonuçları henüz netleşmemiş olsa da, her iki ülkenin Türkiye için dost olmadığı gerçeği açıktır. Bu kriz, ister doğrudan ister dolaylı yollardan Türkiye’nin jeopolitik dengelerini etkilemeye devam edecektir. Türkiye, tarihinden aldığı derin kökler ve evrensel insani değerleri rehber edinerek, bu karmaşık durumu doğru okumak ve milli çıkarlarını en etkin biçimde korumak zorundadır.

Tarih, tekerrürden ibaret olmasa da, bizlere önemli dersler sunar. Bugünün çatışmalarının temel sebeplerini anlamak, yarının barış ve istikrarını tesis etmenin temel koşuludur. Cumhurbaşkanımızın, yalnızca başarılı bir yöneticilik sergilemekle kalmayıp, aynı zamanda güçlü bir başkomutan olduğunu görmek mümkündür. Savunma sanayimizi önceden planlayarak dünyanın en ileri seviyelerine taşıması, vatan topraklarımızı çelikten kubbelerle güvence altına alması bu başarının somut göstergesidir. Diplomasi ve siyasetteki etkinliği ise tüm dünyanın dikkatini Türkiye üzerine çekmektedir.

Türkiye, yıkıcı değil yapıcı kimliğiyle dünyaya güven vermektedir. Yaşanabilir bir dünya arzusunu paylaşan ülkeler, Türkiye’yi bu duruşundan dolayı örnek almaktadır. Recep Tayyip Erdoğan, artık sadece bir ülkenin cumhurbaşkanı ya da siyasi parti lideri olmaktan öte, küresel bir güç odağı haline gelmiştir.

Son olarak Cumhurbaşkanımızın mesajı, bu güçlü duruşun özünü en iyi şekilde yansıtmaktadır: “Ecdadımız diyor ki; ‘Hazır ol cenge, eğer ister isen sulh-u salah.’ Barış talep ediyorsak, her daim savaşa hazır olmak zorundayız.” Bu anlayışla, kendimiz, bölgemiz ve dünya için barış, huzur ve güvenliği kalıcı kılmak amacıyla ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz. Kimse bundan rahatsızlık duymasın; bu milletin tarihinde sömürgecilik ayıbı bulunmamaktadır.

Türkiye, bu kararlı duruşuyla sadece kendi sınırlarını değil, evrensel insani değerleri ve mazlumları da korumaya devam edecektir. Geleceğe güvenle bakan Türkiye’nin, bölgesinde ve dünyada barışın mimarı olmaya devam edeceğine olan inancım tamdır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —