Yazar / Murat Taşçı:
Türkiye'nin kaderini tayin eden her dönemeçte AK Parti ve MHP, milletin iradesini ve ülkenin bekasını her şeyin üzerinde tutmuştur. 15 Temmuz’dan bugüne kadar bu iki siyasi yapı, Cumhur İttifakı çatısı altında devletin birliği, milletin selameti ve terörün tasfiyesi için kararlı bir duruş sergilemiştir.
Ancak son günlerde muhalefet cephesinden gelen çarpıtılmış söylemler, özellikle de CHP’nin bazı isimlerinin AK Parti, MHP ve DEM Parti arasında iş birliği olduğu iddiaları, gerçekleri saptırma çabasından başka bir şey değildir. CHP’nin bu eleştirileri, kendi geçmişteki yanlışlarının üzerini örtme niyetidir.
Hatırlayalım: 2024 yerel seçimlerinde CHP, DEM Parti ile açıktan iş birliği yapmış, bu iş birliği bazı büyükşehir belediyelerinde terör örgütüne yakın isimlerin kilit pozisyonlara gelmesiyle sonuçlanmıştır. Bu iş birliği; terörle mücadele değil, bilakis terörle müsamaha zemininde kurulmuştur. Teröristlere lojistik, siyasi ve psikolojik alanlar açılmış, “kent uzlaşısı” adı altında PKK’nın şehir yapılanmasına siyasi zemin hazırlanmıştır.
Bugün iddia edilen AK Parti – MHP – DEM Parti arasındaki temas ise, bu geçmişle kıyaslanamayacak kadar farklıdır. Bu süreçte hedef, siyasi çıkar değil; terörün tasfiyesi, Türkiye’nin birliği ve doğu ile güneydoğuda yaşayan vatandaşlarımızın terör örgütlerinin baskısından kurtarılmasıdır.
AK Parti ve MHP'nin bu süreçteki stratejisi açıktır:
Terörle mücadele önceliklidir.
Terör örgütlerine destek veren hiçbir yapıya alan açılmayacaktır.
Demokrasi içerisinde çözüm üretmek, ancak devleti zaafa uğratmadan hareket etmek esastır.
Bu bir “iş birliği” değil, devlet aklının ve millet iradesinin ortak noktada buluştuğu bir stratejik yaklaşımdır. DEM Parti’nin bazı unsurları, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğini kabul ettiği, teröre mesafe koyduğu sürece demokratik sistemin içinde var olabilir. Ancak kimse unutmamalıdır: Terörle arasına mesafe koyamayan kim olursa olsun, karşısında devletin çelikten iradesini bulacaktır.
CHP’nin, kendi geçmişindeki yanlış ittifakları perdelemek için bugün yapılan bu stratejik hamleleri eleştirmesi samimi değildir. Biz, bu ülkenin birliği, dirliği ve geleceği için ne gerekiyorsa onu yaparız. Terörün kökünü kazımak için gerekiyorsa herkesle konuşur, ama asla taviz vermeyiz.
Bugün yapılan hamle, ne “koltuk pazarlığı” ne de “makam işbirliği”dir. Bu, Türkiye’nin yüzyıllık terör belasından kurtulması için yapılan tarihi bir adımdır.
Devlet aklı kazanacak, terör kaybedecek.
Türkiye kazanacak, millet kazanacak.