Gazeteci / Samet Memiş:
Geçtiğimiz haftalarda Ankara kulislerini hareketlendiren dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in, sürpriz bir şekilde AK Parti’ye geçmek istediği ancak bu talebinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından reddedildiği konuşuluyor. Böcek’in, AK Parti üst yönetimi üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ulaşarak bu yönde bir adım attığı, ancak kesin bir "Hayır" cevabıyla karşılaştığı iddiası kulislerde yankı buldu.
Bu gelişme, yalnızca bir belediye başkanının parti değiştirme çabası olarak görülmemeli. Aksine, Erdoğan’ın bu teklifi reddetmesi, bir siyasi lider olarak ortaya koyduğu ilke duruşunun altını çiziyor. Antalya gibi Türkiye'nin en önemli büyükşehirlerinden birinin mevcut CHP’li belediye başkanının iktidar partisine geçmek istemesi, kısa vadede siyasi kazanç vaat etse de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meseleyi ilkesel bir yerden değerlendirdiği anlaşılıyor.
Erdoğan’ın yıllardır sürdürdüğü siyasi çizgi, partiye katılan her ismin yalnızca konumuyla değil, geçmiş duruşlarıyla da değerlendirilmesi gerektiğini savunur nitelikte. Böcek’in yerel seçimlerde CHP çatısı altında yürüttüğü kampanya, zaman zaman AK Parti’ye karşı sert söylemler içeriyordu. Bu geçmişin üzeri sadece bir parti rozeti değişimiyle örtülemez. Ve Erdoğan, tam da bu noktada siyasi pragmatizm yerine ilkeleri tercih etmiş görünüyor.
Bu kararın, hem AK Parti tabanında hem de genel kamuoyunda takdirle karşılandığını söylemek mümkün. Zira siyasette ilkelerden sapmadan yol almak, özellikle bugünlerde her zamankinden daha kıymetli. Erdoğan’ın “her geleni kabul etme” anlayışı yerine, “bizimle aynı hedefe yürekten inanmış kadrolarla yola devam” anlayışını tercih etmesi, uzun vadeli güven inşasının da teminatıdır.
Sonuç olarak, Muhittin Böcek'in parti değiştirme talebine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği net cevap, siyasi etik ve istikrar açısından ders niteliğindedir. Siyasette çizgisi net, kararı ilkeli liderlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz.