2000 yılında IMF'nin Türkiye Masası Şefi olarak görev yapan Carlo Cottarelli’ yi hatırlarmısınız bilmem. Ağzından çıkan bir cümle ile dövizi yukarı zıplatma, borsayı yerin dibine sokma gücüne sahipti,
İşte O dönemde bazı ülke yetkilileri IMF den borç para almak için dokuz takla atmak zorundaydı,
Üstelik İMF bu parayı babasının hayrına vermiyor faizini aldığı gibi verdiği paranın hangi yerlerde harcanacağını da belirliyordu.
Hani birde Kemal Derviş vardı. 2001 yılındaki mali krizin ardından Dünya Bankasından jübilesi yapılarak ülkemizi yönetmeye gönderilmişti.
Ve O dönem ki mali krizde gecelik faizler % 7500’e hatta % 9000’lere kadar yükselmiş, Daha sonra Başbakan'ın "devlet yönetiminde kriz var" açıklamasıyla birlikte mali piyasalarda panik başlamış, yerli parayı savunmak için gecelik faizlerin çok yüksek oranlara ulaşmasına rağmen, Bir gün önce 670 bin TL olan dolar ertesi günü 1 milyon TL'yi aşmıştı. Kırılgan ekonomi faiz-doviz sarmalının oluşturduğu hortumla toplumda derin yaralar açmış ve hafızalarda çok kötü izler bırakmıştı.
İşte hafızalarımızda kalmış bu korkuları kullanarak toplumu manipüle etmeye çalışan bazı habis ruhlar, üstlendikleri ortam kirletme rolüyle irili ufaklı fırsatçı gurupların yolunu açmaya çalışıyorlar.
Şimdi pandemi sürecinin tüm dünyayı kasıp kavurduğu bu dönemde ekonomik sarsılmalar nedeniyle doların yükselmesini fırsata çevirmeye çalışan malum kişiler dövizden kazandıkları parayı bu sefer faiz cephesine sürerek bir taştan iki kuş vurmak istiyorlar. Çünkü altın-döviz cephesi belli bir yükselişten sonra mecburen gevşeyecek ve spekülatif yükselmeler gerisin geriye gelecek, işte tam bu süreçte elindeki dövizi yüksekten bozduran işbu fırsatçı güruh bu kez faize yönelirken bir taşla Üçüncü Kuşu da vurmuş olacaktır.
İMF sayfasını kapatan Ak Parti Hükümeti, faiz cephesine bir darbe vurmuş olsa da, Kriz dönemleri sosyal dengeleri altüst eden yapısıyla ekonomi yönetimlerinin en korkulu rüyalarıdır elbette. Ancak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın özellikle son girişimlerinin doların önünü kestiğini ve ekonominin bu andan itibaren yeni dengelerle rayına oturduğunu görmekteyiz.
Bu arada Kemal KILIÇDAROĞLU, doların artmasının sevinciyle eline koluna hakim olamadığı meclis konuşmasında el ile kapak işareti yapmak suretiyle yeni bir selamlama modeli üretmiştir. Şimdi bu pandemi döneminde sağlık nedeniyle tokalaşamıyoruz, malum CHP gönül selamı da veremiyor, kapak hareketi yeni selamları olabilir, böylece hem başkanlarına destek olurlar hem de Ak Patinin gönül selamını vermek zorunda kalmazlar
Bu arada muhalefet lideri son hareketiyle KILIÇDAROĞLU yerine KAPAKDAROĞLU ünvanını da kullanabilir. Kimbilir.