Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Dirgen Özdemir’in fotoğrafının yer aldığı ve kocaman harflerle “PARTİMİZİN ÖZ EVLADINI YEDİRMEYİZ” yazılı tasarım, siyasetin gündemine bomba gibi düştü.
Bu sloganı bugün köşesine taşıyan gazeteci Ebru Küçükaydın ise öyle bir yerden girdi ki, ortalık bir anda “siyasi akrabalık testi” tartışmasına döndü. Küçükaydın’ın soruları aslında çok net:
CHP’de kim kimin öz evladı? Kim üvey evlat? Böyle bir ayrımı kim yapıyor? Hangi kriterlere göre? Yoksa ortada gerçekten bir DNA testi mi var?
Küçükaydın tam tabiriyle kitabın ortasından bastı. Ve bastığı yerden çıkanlar, CHP’nin Antalya özelinde yıllardır bir türlü çözemediği iç çekişmenin aslında ne kadar derin olduğunu bir kez daha gösterdi.
“Hangi Öz Evlat?”
Asıl sorunun düğümlendiği yer burası.
Yolsuzluk iddialarıyla, şaibelerle, yönetim krizleriyle partiyi ülke gündeminde zor duruma düşüren isimlerin etrafında “öz evlat” sloganlarıyla saf tutanlar, 100 yıllık bir çınarın gövdesine açılan yaraların hiç mi farkında değil?
Partiyi toparlamak yerine, üzerlerine yapışan ayıbı nasıl örteriz diye kafa yormak yerine…
Ne yapıyorlar biliyor musunuz?
Koltuk savaşı.
Bitmeyen, usandıran, toplumda karşılığı olmayan bir koltuk savaşı.
Böcek döneminde pandemiyle can çekişen bir belediyenin koltuk kavgası o gün nasılsa, bugün de aynı şekilde sürüyor. İlginçtir, hizmet konuşulmuyor, proje konuşulmuyor, vizyon hiç konuşulmuyor. Ama koltuk? Ah o koltuk! Bitmeyen tutku…
“Hedefteki İsim: Mesut Kocagöz”
Tüm bu kargaşanın ortasında, halkın gözünde tertemiz bir yerde duran bir isim var: Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz.
Makamı hizmet için kullanan, sakin çizgisini bozmayan, sağ kökenli olmasına rağmen CHP tabanında bile saygı gören bir isim.
Tam da bu nedenle, belli bir ekibin hedefinde.
CHP içindeki bazı odaklar, Kocagöz’ün önünü kesmek için adeta bir seferberlik başlatmış durumda. Sanki parti içi rekabette başarı kriteri “kim daha çok hizmet eder” değil de, “kim daha çok engellenir” olmuş gibi…
Oysa Antalya halkı kimin ne olduğunu görüyor.
Kimin hizmet için çalıştığını, kimin koltuk için savaş verdiğini ayırt edebilecek kadar da tecrübeli.
Sonuç: CHP’nin Evlatları Sınavda
Kocaman laflar edilen “öz evlat–üvey evlat” meselesinin aslı ne biliyor musunuz?
CHP’nin, kendi içindeki kavgayla, kliklerle, koltuk hırsıyla mücadele edememesi.
Bir siyasi parti kendi evlatlarını böyle sınıflandırmaya başlarsa, halk da doğal olarak şöyle sorar:
“Siz önce kendi içinizde adaleti sağlayın ki, memlekete adalet vadeden söyleminiz karşılık bulsun.”
CHP’nin Antalya örgütü bugün gerçekten bir yol ayrımında.
Ya bu “öz–üvey” tartışmasını geride bırakıp hizmet siyasetini önceleyecek…
Ya da koltuk kavgasının içinde debelenip halka umut olma şansını kendi elleriyle heba edecek.
Karar, o çok sözü edilen “evlatların”…
