Samet Memiş


Sahte Diplomalar, Algı Operasyonları ve Gerçek Tehlike

Diploma tartışmaları masum bir sorgulama değil, bilinçli bir algı operasyonudur. Gerçek sahte diplomalılar gözlerden uzak tutulup aklanmaya çalışılırken, ülkenin itibarına saldırıyorlar.


Son günlerde kamuoyunda yeniden alevlenen "sahte diploma" tartışmaları, aslında çok daha derin ve tehlikeli bir algı operasyonunun sadece görünen yüzü. Bu tür iddiaların, özellikle Türkiye’nin en üst makamlarına kadar ulaşmış isimleri hedef alması, rastlantı değil; organize ve stratejik bir manipülasyonun parçasıdır.

Gerçek şu ki; bir insanın sahte diplomaya cesaret edebilmesi için sadece yalancı olması yetmez. Aynı zamanda dolandırıcı ve sahtekâr kişilik özelliklerine de sahip olması gerekir. Çünkü sahte diplomayla bir yerlere gelmek, sıradan bir aldatmaca değil; sistematik bir ihlaldir. Eğer bir kişi gerçekten sahte belgelerle Cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi zirveye kadar göz dikebildiyse, ortada sadece bireysel bir suç değil, organize bir çürümüşlük söz konusudur. Ama Türkiye'nin gerçekliğinde bu iddiaların ardındaki saikler çok daha farklıdır.

Unutulmamalıdır ki, bu ülkenin okumuş, bir yerlere gelmiş, mürekkep yalamış insanlarını zan altında bırakmak, bir tür psikolojik savaştır. Bugün diploma tartışmaları üzerinden yürütülen bu kampanya, aslında “patates-soğan siyaseti”nin bir türevidir: Halkın gerçek gündemini çarpıtmak, dikkatini yapay krizlere çekmek ve güven duygusunu zedelemek...

Daha da önemlisi, bu tür spekülasyonlar, FETÖ’nün geçmişten bugüne kurduğu kirli düzenin izlerini taşımaktadır. Çalıntı sorularla, sahte belgelerle yıllarca devletin kılcal damarlarına kadar sızan bu hain yapı, bugün hâlâ farklı kılıklarda saldırılarına devam etmektedir. Yurt dışında firari olarak bulunan FETÖ mensupları, sosyal medya üzerinden Türkiye’ye karşı karalama kampanyaları yürütüyor; içerideki kripto unsurlar da bu kampanyalara destek veriyor.

Bu nedenle dikkatli olmak, her iddiayı sorgulamak ve bu tür manipülasyonlara karşı uyanık kalmak zorundayız. Gerçekten sahte bir diplomadan söz ediliyorsa, bunu ispatlamak hukuk devletinin işidir. Eğer ortada bir sahtecilik varsa, er ya da geç belgeleriyle ortaya çıkar. Ama sırf birilerini yıpratmak, itibarsızlaştırmak ve güven krizine yol açmak için gündeme getirilen mesnetsiz iddialar, sadece Türkiye’ye zarar verir.

Bu ülkenin enerjisini, zamanını ve dikkatini boş tartışmalara harcamaya artık tahammülü yok. Gerçek suçlularla mücadele, ancak gerçek bilgi ve belgelerle yapılır. Aksi takdirde sahte diploma yaygaraları, ülkeye değil, terör örgütlerine hizmet eder.