Isparta’da oda seçimleri kızışırken, en fazla tartışılan kurumlardan biri yine Şoförler Odası oldu. Yıllardır aynı isimler, aynı kadrolar ve değişmeyen bir yönetim anlayışıyla yoluna devam eden oda, artık şoför esnafının büyük bir kesimi için umut üretmeyen, sorun çözemeyen ve vizyonunu yitirmiş bir yapı olarak görülüyor.
Mevcut Başkan Mehmet Yücedağ ve yönetiminin, devletin sağladığı kredi ve destekleri adeta kendi lütfuymuş gibi sunması, esnaf üzerinde bir “minnet” duygusu oluşturma çabası olarak değerlendiriliyor. Oysa bu kaynaklar ne bir kişinin ne de bir yönetimin değil; devletin ve milletindir. Buna rağmen yıllardır aynı söylemlerle sahaya çıkılması, artık şoför esnafında karşılık bulmuyor.
Bugün gelinen noktada açık bir gerçek var:
Mehmet Yücedağ’ın yönetim anlayışı, vatandaş nezdinde tükenmiş durumda.
Sorunlar kronikleşmiş, beklentiler karşılıksız kalmış, oda ile esnaf arasındaki bağ zayıflamıştır. Sahada konuşulan ortak kanaat nettir: “Değişmeyen yönetim, çözüm üretmez.”
Tam da bu noktada Faruk Daşdöner’in adaylığı, Şoförler Odası’nda değişim isteyenlerin ortak umudu olarak öne çıkıyor. Esnafın içinden gelen, sahayı bilen, sorunları masa başından değil direksiyon başından tanıyan Daşdöner; samimi duruşu ve yenilikçi vizyonuyla uzun süredir biriken rahatsızlığın sesi haline gelmiştir.
Daşdöner’in adaylığı, sadece bir isim değişikliği değil;
şeffaflık, adalet, katılımcılık ve gerçek temsil talebinin somut karşılığıdır. Şoför esnafı artık “alışkanlıkla yönetilen” değil, kendisini anlayan ve yanında duran bir oda istemektedir.
Seçimler kalabalık mitinglerle değil, sandıkta konuşan iradeyle kazanılır. Yıllardır sessiz kalan ama memnuniyetsizliğini içinde biriktiren büyük çoğunluğun, bu kez sözünü sandıkta söylemesi bekleniyor. Bu sessiz çoğunluğun tercihi, Şoförler Odası’nın kaderini belirleyecek.
Bugün sorulması gereken soru şudur:
Şoför esnafı, artık karşılığı kalmayan bir yönetim anlayışına “devam” mı diyecek, yoksa Faruk Daşdöner ile yeni bir sayfa mı açacak?
Cevap sandıkta verilecek.
Ancak şimdiden görünen şu ki;
Bu seçim, alışkanlıkların değil değişimin sınavı olacak.
