Gazeteci / Samet Memiş:
Uzun süredir Burdur kamuoyunun gündemini meşgul eden, adeta bir yılan hikâyesine dönen Tıp Fakültesi meselesi nihayet çözüme kavuştu. Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasıyla resmiyet kazandı ve Burdur’a Tıp Fakültesi kurulması kararlaştırıldı. Bu sevindirici gelişme, elbette ki Burdur adına bir kazançtır. Ancak işin perde arkasına baktığımızda, bazı isimlerin sessiz kalmayı tercih ederken, bazı isimlerin de olmayan bir emeği sahiplenme çabasına girdiğine şahit oluyoruz.
Tıp Fakültesi’nin kurulması sürecinde en çok emeği kim verdi, kim zaman harcadı, kim yıllarca kapı kapı dolaştı, kim Burdur’a gelen devlet büyüklerinin yakasına yapışıp adeta yalvardı, bu şehirde yaşayan herkes gayet iyi biliyor. Özellikle bir önceki dönem Burdur milletvekili Sayın Bayram Özçelik ve AK Parti teşkilatlarının emektarları ve şu anki milletvekili Mustafa Oğuz’un gayretleri inkâr edilemez. Onların çabası, kulis gücü, sabrı ve ısrarı olmasaydı bugün bu müjdeyi almak da mümkün olmazdı.
Ancak ne ilginçtir ki, bu süreçte kamuoyunda sesi dahi duyulmayan, bu mücadelede adı anılmayan, Burdur halkının tıp fakültesi talebine karşı kayda değer bir açıklama yapmamış olan Adem Korkmaz, bugün çıkmış, bu başarıyı kendisine mâl etmeye çalışmaktadır. Üstelik bunu yaparken Sayın Numan Kurtulmuş’un adını referans göstererek Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür etmeyi de ihmal etmiyor. Hani derler ya, “Emeğe saygı.” Siyasetin ahlakı tam da burada başlar, ya da biter.
Siyaset; sadece makam koltuklarında oturmak, sosyal medya paylaşımlarıyla öne çıkmak değil; çaycılıktan mahalle temsilciliğine kadar her köşe başında ter döken, sokak sokak Burdur’u aşındıran, gece gündüz çalışan insanların emeklerine sahip çıkmaktır. AK Parti dediğimiz oluşum, “ben” değil, “biz” diyenlerin partisidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın yıllardır vurguladığı da budur.
Şimdi soruyoruz: Siyasete dair geçmişi olmayan, teşkilatla sahada hiç görünmemiş bir ismin, sadece bir referansla bu kadar önemli bir koltuğa oturması ve ardından yılların emeğini tek bir cümleyle sahiplenmesi, Burdur halkının vicdanında nasıl bir iz bırakır? Üzgünüm ama bu şehir böyle hesapsız çıkışlara pek sıcak bakmaz. Hele ki halkın gözünde samimiyeti ve mücadelesiyle gönüllerde yer etmiş isimlerin emeğini görmezden gelenleri asla unutmaz.
Bu iş nasip kısmet meselesidir, amenna. Ama oturduğunuz koltuğun da hakkını vermek, oraya nasıl geldiğinizi unutmadan, sizin oraya gelmenize vesile olan iradenin değerlerini çiğnemeden görev yapmak zorundasınız. Bu sadece siyasi bir sorumluluk değil, aynı zamanda ahlaki bir duruştur.
AK Parti’yi gerçekten tanımak istiyorsanız, sadece genel merkez kapılarından değil, Burdur’un ara sokaklarından da geçmeniz gerekir. Çünkü AK Parti’nin ruhu oralarda, teşkilatın gerçek sahipleri oralardadır.
Benden söylemesi.
Samet Memiş
