ZORDUR İNSANLARI ANLAMAK…
İnsanları anlamak zordur… Her birey kendi açısından bakar, doğal olarak da "kendi merkezi"nden görür.. Ne kadar farklı bakarsak bakalım, ortak paydamız önce insan olmaktır… İnsanın insana hoşgörüsünü, saygısını, bakış açısını sağlam tutmaktır. İnsanın insana borcu vardır, hoşgörü, saygı, adalet, merhamet gibi… Biraz daha gayret etmek gerek, kalan insanlık kırıntılarını da kaybetmemek adına…
Bakış açısıyla ilgili güzel bir yazı paylaşayım sizlere...
"Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır.
Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı:
-Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış.
Fizikçi:
-Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş.
Jeolog:
-Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış.
Matematikçi:
-Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış.
Antropolog:
- Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş.
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar.
Adam cevap verir: - Boru yetmedi!!!"