Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in tutukluluğu sürerken, iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Son olarak, iş insanı Ali Yılmaz’ın itirafçı sıfatıyla gündeme getirdiği çarpıcı açıklamalar kamuoyunda geniş yankı buldu.
Yılmaz’ın iddiasına göre Böcek, CHP’den aday olabilmek CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e 20 milyon dolar verdi. Daha da dikkat çekici olan ise bu paranın, oğlu Gökhan Böcek aracılığıyla karayoluyla Ankara’ya gönderildiğinin öne sürülmesi. Yılmaz, bu bilgiyi bizzat Gökhan Böcek’in kendisinden aldığını belirtiyor.
İtirafların satır aralarına baktığınızda daha da vahim tablolarla karşılaşıyorsunuz. Bir yandan dürüstlük nutukları atan, şeffaf yönetimden bahseden Muhittin Böcek’in, diğer yandan çevresindeki çıkar ağlarına göz yumduğu ve menfaat ilişkilerine kapı araladığı iddia ediliyor.
Bugün yaşananları gördükçe, geçmişte söylediklerimin birebir doğrulandığını görüyorum. Antalya’nın malına, mülküne, kaynaklarına zerre kadar acımayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Yanındakilerin, fırtınadan göz diken pamuk misali, en ufak fırsatta kamu kaynaklarını ceplerine indirdiğini görmezden gelmek mümkün değil.
Öte yandan, siyaseten farklı hesaplar da masadaydı. AK Parti’ye geçebilmek için türlü yolları deneyen, çeşitli aracılar vasıtasıyla kapı aralamaya çalışan Böcek’in çabaları da sonuçsuz kaldı. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu geçmiş dosyaları bildiği için kendisine kapıyı kapatmıştı.
Bugün Antalya’nın geleceğini karartan bu tabloyu izlerken, akıllarda şu soru kalıyor: Halkın güvenini kötüye kullananlar, eninde sonunda adalet önünde hesap vermekten kurtulabilir mi?